1781 yılında William Herschel tarafından keşfedilen Uranüs çapı açısından Jüpiter ve Satürn’den sonra üçüncü, kütlesi açısından bu iki gezegen ve Neptün’ün ardından da dördüncü sırada gelir ve güneş sisteminin Güneş’ten uzaklık sırasına göre 7. Gezegeni olma özelliğini taşır. Diğer bazı gezegenlerde olduğu gibi Uranüs’te adını eski yunan mitolojisi’ndeki gökyüzü tanrısı Uranos’tan almıştır.
Bilim adamları ve uzay bilimcileri tarafından Uranüs’ün çevresinde koyu renkli ve ince yapılı 10 adet halkanın olduğu tespit edilmiştir. Halkaların tümü, yaklaşık 1 m çapında koyu renkli kaya ve benzeri ufak boyutlu taş parçalarından oluşmaktadır. Bunların tam olarak yapısı ve içerikleri ise bilinmemektedir.
Uranüs’ün hesaplanan toplam kütlesi Yer’inkinin 15 katı, hacmi ise 63 katıdır. Gezegenin dönme periyodu yaklaşık olarak 17.5 saattir ve dönme ekseni diğer gezegenlere göre biraz sıradışı kalmaktadır. Uranüs’ün eriyik halde bulunan çekirdeğinin çevresinde su, metan ve amonyaktan oluşan birkaç bin °C sıcaklığında ve binlerce km kalınlığında bir kabuk bulunur. Bu aşırı sıcak kabuğun üzerindeki atmosferin ağırlığından kaynaklanan devasa basıncın etkisiyle kaynayamadığı ve buranın elektriksel olarak iletken olduğu, gezegenin manyetik alanını ürettiği düşünülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder